Bak sevdiğim bak!
Aşk suları yine boğuyor bizi.
Her defasında seziliyor, özlemin ve hasretin.
Asude kalmış tek tek sönen lambalar.
Rencide olmuş poyrazda esen rüzgâr.
Her defasında ayıracak mı bizi,
Asırlarca süren bu sonsuz kışlar?
Laleler hep sessiz mi kalacak sevdiğim?
İnan yorgun düştüm, inan artık tutmuyor ellerim.
Mevsim gibi değiştikçe, değiştim.
Eskisi gibi yeniyim, ama inan artık sensiz kaldım.
Vuslat bizim de kapımızı çalar mı birgün, bilmem.
Etrafımızda yanan sonsuz ışıklar yolumuz olur belki…
Sevda yine söndürdü ilk kıvılcımlar
Eşiğinde süzülmüş olduğum kapılarında, üşüyorum.
Mahvolmuşum, aşkına susuz kalmışım.
Rüzgâr göz kapaklarımda beliriyor,
Apansız seni gözlerimin serinliğinde hissediyorum.
Yar artık anla sana aşığım!
Avare oldum yolarına.
Şu kalbim kapılarını sana açtı,
İmdat çığlıklarına büründü.
İnan bu acıyı bir sen dindirirsin,
Rengârenk sesinle bitsin artık sana olan bu hasretim.
AHMET MAHMUT AKDAŞ
31.12.2009